Nörojen mesane nedir?
Nörojen mesane, merkezi sinir sisteminin veya idrara çıkma kontrolünde yer alan periferik sinirlerin hastalığına veya yaralanmasına bağlı idrar kesesi problemlerini ifade eder. Altta yatan nedene ve semptomlara bağlı olarak birçok tipte nörojenik mesane vardır.
Nörojen mesanenin belirtileri nelerdir?
Nörojenik mesane, idrara yapabilme yeteneği üzerindeki kontrolü kaybetmeye neden olur. Çok fazla idrar kaçırma ya da idrarı yeteri kadar boşaltamama gibi sonuçlarla üriner sistem üzerinde gün geçtikçe büyük zararlar oluşturmaya başlar. Bu durum kontrol altına alınmadığında çok daha ciddi kalıcı hasarlara neden olabilir.
Nörojenik mesane semptomları şunları içerir:
- İdrar yaparken idrarın damla damla gelmesi
- Mesaneyi tamamen boşaltamama
- Karnını sıkarak idrar yapmaya çalışma (ıkınma şeklinde)
- Mesane kontrolünün kaybı
- Artmış idrar yolu enfeksiyonları
- İdrarın devamlı sızıntı şeklinde kaçması
- Mesanenin dolu olup olmadığını hissedememe
- Küçük miktarlarda normalden daha fazla idrara çıkma
Nörojen mesanenin nedeni nedir?
Nörojen mesane, mesane ve beyin arasındaki yol boyunca sinirlerin düzgün çalışmamasından kaynaklanan bir durumdur. Nörojen mesane çoğunlukla doğumda meydana gelebilir. Nörojen mesaneye neden olabilecek doğum kusurları şunlardır:
Spina bifida (myelomeningosel): Bu bozukluk, fetüsün omurgası gebeliğin ilk ayında tamamen gelişmediğinde ortaya çıkar. Miyelomeningosel ile doğan bebeklerde genellikle mesanenin çalışmasıyla alakalı sorun vardır.
Sakral agenezi: Bir veya daha fazla sakrum omurunun olmayışını ifade eder.
Serebral palsi: Serebral palsi, bir kişinin vücut hareketini ve duruşunu kontrol etme yeteneğini zayıflatan bir grup kronik (uzun süreli) bozukluktur. Bu bozukluklar; beynin motor bölgelerindeki yaralanmalardan kaynaklanır. Serebral palsiyi oluşturan problem, bebek hala rahimdeyken veya doğumdan sonra ortaya çıkabilir.
Anal atrezi: Anüs deliği olmayan bu hasta grubunun bir kısmında doğuştan sakrum sinir bozukluğu olduğundan nörojen mesane de eşlik edebilir.
Nörojen mesane daha sonra da bir beyin hasarı veya mesane sinir hasarı nedeniyle de olabilmektedir.
Nörojen mesaneye neden olabilecek beyin hasarlarına örnekler şunlardır:
- Alzheimer hastalığı
- Beyin veya omurilik tümörleri
- Multiple skleroz
- Parkinson hastalığı
- Omurilik yaralanması
- Spina bifida gibi omuriliği içeren doğum kusurları
- İnme
Mesane kaslarını etkileyen durumlar da şunlardır:
- Sinir hasarına neden olabilecek diyabet
- Uzun süreli alkol kullanımı
- Sinir hasarına neden olabilecek pelvik cerrahi
- Spinal sinir hasarı
Doktorunuz nörojen bir mesaneye sahip olabileceğinizi düşünüyorsa, mesane kaslarınızı ve sinir sisteminizi test edecektir. Altta yatan durumu tedavi etmek semptomlarınızı azaltmanıza yardımcı olabilir.
Nörojen mesaneye bağlı gelişebilecek durumlar nelerdir?
Nörojen mesane, idrara çıkma hissini azaltacağından veya kaybetmeye neden olduğundan, mesane sızıntı şeklinde idrar kaçırabilir. Buna bağlı olarak, olması gereken mesane kapasitesinden daha az mesane kapasitesinin olmasına neden olabilir.
Mesane idrar yaptıktan sonra bile tamamen boşalmayabilir. Buna idrar retansiyonu denir. Mesanede idrar kalması, idrar yolu enfeksiyonu riskini artırır. İdrar mesanede veya böbreklerde çok uzun süre kaldığında enfeksiyon oluşabilir.
Sık idrar yolu ve böbrek enfeksiyonları zamanla daha büyük hasara neden olabilir. Bunun ileri dönem sonucunda ölümcül olabilen böbrek yetmezliğine yol açabilir.
Nörojen mesane tedavisi nedir?
Nörojen mesane için ana tedaviler şunlardır:
Temiz aralıklı kateterizasyon (TAK): Kateterler idrarı boşaltmak için üretradan ve mesaneye sokulabilen ince, esnek tüplerdir. İşeme sonrası mesanesinde idrar kalan ve mesanesini hiç boşaltamayan hastaların belli aralıklarla TAK yapması gerekmektedir. Aksi takdirde mesanede kalan idrar daha büyük hasarlara yol açar.
İlaçlar: Bunlar antikolinerjik ilaçlarıdır (oksibutinin, tolterodin ve diğerleri). Hastanın ihtiyacına göre verilebilir.
Botulinum A toksini enjeksiyonları: Doktor, Botox'u mesaneye veya idrar sfinkterlerine enjekte eder. Mesanenin gereksiz kasılmasını önlemek amacıyla yapılır. İyi bir değerlendirmeden sonra karar verilmelidir.
Mesane büyütme (büyütme sistoplasti): Bu, bağırsak bölümlerinin (sigmoid kolon) çıkarıldığı ve mesanenin duvarlarına tutturulduğu bir ameliyattır. Bu, mesanenin iç basıncını azaltır ve idrarı saklama yeteneğini arttırır.
Yaşam tarzı değişiklikleri: Mesaneyi rahatsız edebilecek bazı yiyeceklerden veya içeceklerden kaçınmayı içeren değişikliklerdir. Bunlar arasında kahve, gazlı içecekler, baharatlı yiyecekler ve narenciye gibi içecekler bulunur. Kilo vermek mesane üzerindeki stresi azaltabilir. Bağırsakların dolu olması mesaneyi rahatsız edeceğinden bağırsakların da devamlı kontrol altında olması gerekmektedir. Bağırsaklar devamlı temiz tutulmalıdır. Çocuk hiçbir zaman kabız olmamalıdır. Yeterli su tüketimi yapmalıdır.
Nörojen mesane tedavi edilmezse ne olur?
Nörojen mesane tedavi edilmezse ve daha da önemlisi hasta takip halinde olmazsa tekrarlı idrar yolu enfeksiyonları, mesaneye ve böbreğe daha büyük zararlar verebilir. Mesanede kalan idrar, böbreklere geri kaçabilir. Böbreklere geri kaçan idrar böbreklerde kalıcı hasar meydana getirebilir. Bu hasar da zamanla böbrek yetmezliğine neden olabilir.
Nörojen mesaneyi nasıl tedavi ediyoruz?
Ortada bir sinir hasarı olduğu için tamamen normale dönme gibi bir durum söz konusu değildir. Fakat belli günlük yaşam tarzı değişiklikleri ve pelvik taban rehabilitasyonuyla çocukların;
- Bağırsak hareketliliği düzene girebilir.
- Kaka kaçırması varsa kaçırmaları azalabilir hatta ortadan kalkabilir.
- Mesane doluluğu hissi artabilir.
- Dışarıya işediği çiş miktarı artabilir.
- Dışarıya işediği miktar arttıkça TAK sayısında azalmaya gidilebilir.
Bu tedavi nörojen mesaneli çocuklarda bir süreç istemektedir. Ailenin, çocuğun, doktorun ve terapistin gayretiyle çok güzel sonuçlar alınabilmektedir.
Pelvik taban rehabilitasyonuyla, işemeyi ve dışkılamayı kontrol eden pelvik taban kaslarının fonksiyonunu yeniden kazanma amaçlanır. Pelvik taban kaslarını rehabilite etmek demek sadece pelvik taban kaslarına odaklanmak demek değildir. Bizim tedavimiz pelvik taban kaslarıyla alakalı olan bütün kasların rehabilitasyonunu içeren kapsamlı bir tedavidir. Tedavimizde manuel tedavi, egzersizler, solunum eğitimi, işeme teknikleri, elektrik stimülasyonu, nöromodülasyon, emg-biofeedback, pelvik taban egzersizleri gibi birçok tedavi çeşidi bir arada bulunmaktadır. Tedaviye aldığımız bütün hastaların düzenle egzersiz yapıp yapmadıklarını, TAK’tan çıkan idrar miktarlarını, dışarıya en fazla ne kadar işediklerini vb. bütün bilgilerini düzenli olarak takip etmekteyiz. Hastalarımızı ekip olarak düzenli takibe aldığımız için oluşabilecek daha ciddi sorunları önlemekteyiz.