Gerçek bir giggle inkontinans, başka alt idrar yolu sorunu olmaksızın, çocuk kahkaha attığında mesanenin neredeyse tamamının boşalmasıdır. Kızlarda erkeklere göre daha yaygındır ve en çok ergenlik öncesi yıllarda görülür. Bu durum çocuk için zor bir durumdur ve artık gülmeyi istemez, iyice içine kapanır. Ayrıca aileler giggle inkontinansın bir tedavisi olmadığını düşünerek umutsuzluğa kapılabilir.
Mesane idrarımızı depolarken, mesanenin kasları rahattır ve kasılmazlar. Pelvik taban kasları ise mesaneye idrar dolarken aktif bir şekilde çalışır ve idrarı tutmamızı sağlar. Giggle inkontinansı olan bir çocuğun gülerken, mesane kasları anormal çalışır ve genelde kuvveti az olan pelvik taban kasları yukarıdan gelen çişi tutamaz. Bu şekilde idrarın tamamı boşalmış olur.
Sorun şudur ki, giggle inkontinansa önerilecek ilaçlar hakkında kesin kanıtlar yoktur. Önerilen bazı ilaçların yan etkileri olabilmektedir ve muhtemel olarak kesin çözüm olmayacaktır. İlaç kullanan aileler genel olarak hiçbir değişikliğin olmadığını söyler. Çünkü kullanılan ilaçlar pelvik taban kaslarını kuvvetlendirmez.
Pelvik taban kasları, idrarı ve dışkıyı tutabilmemizi sağlayan ve diğer çizgili kaslarımız gibi istemli kasıp-gevşetebildiğimiz kaslardır. Yapılan çalışmalarda giggle inkontinansı olan çocukların pelvik taban kaslarının işlevinin bozuk olduğu görülmüştür. Pelvik taban fizyoterapistleri, kuvveti azalmış ve işleyişi bozulmuş pelvik taban kaslarını tedavi etmektedir. İşlevi bozulan kasları tedavi etmenin yolu ilaç kullanmak değil, kaslara görevlerini yeniden öğretmektir. Bu yeniden öğrenme süreci; manuel terapi, core egzersizleri, solunum ve duruş eğitimi, gevşeme teknikleri, emg-biofeedback, pelvik taban egzersizleri gibi farklı fizyoterapi modalitelerinin kullanıldığı bir tedaviyle sağlanmalıdır. Tedavinin sonucunda çocuğunuz gülerken idrarını tutabilmeyi öğrenecektir.
Kıkırdama inkontinansı olan çocuklar ve aileleri bu durumun tedavi edilemez olduğunu düşünüp umutsuzluğa kapılmamalıdır. Pelvik taban kaslarını, mesaneyi ve bağırsağı eğiterek bu durum tedavi edilebilmektedir.
Fzt. Tuğçe Atalay