“Çocuğunuz tuvalet eğitimine hazır olduğunda size söyleyecektir. Bu süreye kadar denemenin bir anlamı yoktur.”
Çocuğunuz bir sabah uyandığında “ Bebek bezlerine çok teşekkür ediyorum artık onlara ihtiyacım yok! Lazımlığa geçebiliriz anne ve baba…” şeklinde bir cümle kursa ne dersiniz? Yazıyı okuyan birçok kişi “Keşkeee…” demesini duyar gibiyim. Ancak tecrübeler pek de bu yönde değil. Çocuğunuzun tuvalet eğitimine başlamasına kendisinin karar vermesini beklemek yerine fiziksel ve davranışsal göstergeleri gözlemlemek bu dönemde ailelere daha çok yardımcı olacaktır.
“Bazı çocuklar bilerek çiş ve kakayı altlarına yapıyorlar- bu onların tembel/ yaramaz/ dikkatsiz olduklarından ya da ilgi çekmeye çalıştıklarından dolayıdır.”
Çiş ve kaka kazalarının bazen davranışsal veya gelişimsel bir yönü olabilir. Örneğin, çocukların bazen yaptıkları şeylere o kadar dalmış olmaları çok yaygındır ki, çiş için patladıkları gerçeğini görmezden gelirler ve altlarına yaparlar. Okula başlama ve yeni bir kardeşin aileye katılışı gibi rutini değiştiren durumlar, tuvalet eğitiminde gerilemeye yol açabilir. Durum bu şekilde dahi olsa tüm çiş ve kaka kazalarının altında yatan fiziksel bir nedenin olup olmadığı araştırılmalıdır. Örneğin; 5 yaşındaki çocuğunuz çiş veya kaka kazasını bilerek kendisi yaptığı konusunda sizi kandırmış olabilir. Bu durum kabızlıktan kaynaklanan veya pelvik bölgedeki herhangi bir his kaybından kaynaklanıyor olabilir.
“Anaokuluna veya kreş /gündüz bakım evleri: “Çocuğunuz hala bebek bezi kullanıyor ise, onları kabul edemeyiz.”
Birçok ebeveyn, çocuklarını kreşe için zamanından erken tuvalet eğitimi almaya zorlamaktadır. Ancak yasal olarak hiçbir çocuk bakım ortamı, çiş veya kaka tutma becerisini geç kazanan bir çocuğu kabul etmeme durumu olamaz. Bu neden tuvalet eğitimi konusunda aceleci ve zorlayıcı olmadan sabır ve anlayışla ilerlemekte fayda olacaktır. Aksi taktirde zorla ve cezalandırma yöntemi ile verilen tuvalet eğitimleri ileride mesane- bağırsak ile ilgili işlev bozukluğu problemlerine davetiye çıkaran ana nedenlerden biri olarak karşımıza çıkıyor.
“Altını ıslatan çocuğunuzun kıyafetini değiştirmek için işten izin alabilir misiniz?”
Çocuğunuz anaokulunda, kreşte veya okulda altını ıslattığı her zaman diliminde kıyafetlerini değiştirmek için orada bulunmanız imkansız bir durum. Bu nedenle çocuğunuzun kıyafetlerini değiştirmek için eğitim kurumunun sizi okula çağırması kabul edilebilir bir durum olmayacaktır. Bu süreçte çocuğunuzun ıslak ve kirli kıyafetle günü geçirmemesi için okul personellerine durumunuz hakkında bilgilendirme yaparak, yardım isteyebilirsiniz.
“Ek ihtiyaçları olan çocuklara tuvalet eğitimi vermeye çalışmak çok zordur – büyümelerini beklemek daha iyidir.”
Tuvalet eğitimi ek fiziksel veya davranışsal ihtiyaçları olan çocuklar ve aileleri için çok zorlayıcı olabilir ve büyük miktarda sabır ve azim gerektirir. Ancak tuvalet eğitimini geciktirmek uzun vadede daha fazla soruna neden olabilir. Bu nedenle uzman sağlık ekibinden destek alınılması çocuğunuza ve size büyük destek sağlayacaktır.
“Yatak ıslatma problemi yaşamak istemiyorsanız, gün içerisinde çok fazla sıvı tüketmeyin.”
Aslında, tam tersi doğrudur! Çocuğunuz, mesanenin dolu olmasına uyum sağlayabilmesi ve gündüz/gece çiş tutabilmesi için gün içerisinde bolca su tüketmelidir. Gün içerisinde su tüketimine teşvik edici oyunların oynanması u tüketimi konusundaki motivasyonu arttıracaktır. Şayet alt ıslatmayı engellemek adına sıvı kısıtlamasına gidiyorsanız, çocuğunuzun idrar yolu enfeksiyonuna yakalanma olasılığını artırıyor olabilirsiniz. Bunun yanı sıra sıvı kısıtlaması çocuğunuzun mesanesin dolum esnasındaki esneme yeteneğini kaybetmesine neden olarak, yaşıtlarına göre daha düşük mesane kapasitesine sahip olmasına sebep olabilir.
“Çocuğunuzun her gece gece külodu/bebek bezi giymesine izin verirseniz asla kuru olmayı öğrenemez.”
Geceleri bebek bezi veya gece külodu olmadan birkaç günlük bir deneme yapmak, bir çocuğun kurumaya hazır olup olmadığını görmek için iyi bir yoldur. Çünkü gece külodu veya bebek bezi kullanırken asla kurulamayacak olan bazı çocuklar da vardır. Islak yatakta uyanmak, bazı çocukların ıslanmaya başlamadan önce çişlerine tutunmayı veya uyanmayı öğrenmelerine yardımcı olabilir.
Ancak, diğer çocuklar için, gece külodu/bebek bezi giymemeleri ıslanmaları konusunda herhangi bir değişiklik yaratmayacaktır. Bu nedenle çocuğunuzun kuru kalmayı başarması gece külodu veya bezi ile ilişkili değildir. Bu beceri beyin ile mesane arasındaki sağlıklı bir iletişimin ürünüdür.
“Kakalarını bebek bezlerine yapmalarına izin vermeyin.”
Tuvalet eğitimi aşamasında, bazı küçük çocuklar güvende hissettikleri bezleri olmadan kaka yapmak konusunda gerginleşebilirler. Bu endişe halinden dolayı kaka yapmalarını durdurmaya ve kakalarını tutmaya başlayabilirler. Bunun yanı sıra, lazımlık veya tuvalette mutlu çiş yapacak, ancak sadece bir bebek bezi içinde kaka yapabilecek olan çocuklar da vardır.
Sadece bebek bezinde kaka yapabilen çocukların ısrarcı bir şekilde tuvalet eğitimi verilmeye çalışılması çocukta stresin yanında kabızlığı doğuracaktır. Bu nedenle tuvalet eğitiminde kaka eğitimi verirken çocuğunuza yumuşak ve anlayışlı yaklaşmanız bağırsak fonksiyonlarının sağlıklı çalışması için oldukça değerli olacaktır. Bu süreçte çocuğunuz kaka yapmak için lazımlık ve tuvalete oturma konusunda direnç gösteriyor ise sadece bebek bezlerini giymek için lazımlık veya tuvalete oturmak konusunda onları motive edebilirsiniz. Böylece tuvalet eğitiminde çocuğunuzun ihtiyaçlarını dinleyerek adım adım yol almış olacaksınız.
“Daha fazla sebze ve meyve tüketirlerse kabız olmazlar.”
Sağlıklı bir beslenme düzeninde sebze ve meyvenin yeri oldukça önemlidir. Çocukları yeşillik yemeye teşvik etmek çok da kolay değildir. Ama maalesef her zaman beslenmeye dikkat ederek bağırsak problemlerin önüne geçmek mümkün değildir. Birçok çocuk beslenme açısından oldukça sağlıklı diyetlere sahip olmasına rağmen sık sık bazense kronik bir şekilde kaka problemleri ie mücadele etmek zorunda kalıyor. Bol miktarda sıvının tüketimi ve dengeli beslenme kabızlık gibi bağırsak problemlerinin iyileştirilmesine yardımcı olacaktır. Ancak hiçbir zaman tek başına yeterli olmayacaktır. Bu nedenle dışkılamada fiziksel rol oynayan pelvik taban kasları (makat çevresi kaslar) mutlaka değerlendirilmelidir.
“Büyüdükçe geçer, daha küçük!”
“Komşunun oğlunda da vardı, büyüdüğün de geçer.” evrensel olarak kullanılan iyi niyet göstergesi cümleyi hemen hemen her ebeveyn duymuştur. Evet genellikle çocuk büyüdükçe sorun kendiliğinden geçmektedir ancak iyileşme süreci bazen çok uzun yıllar alabilir. Büyümeyi ifade eden “zaman diliminin” ne kadar süreceğini hiç kimse bilmemektedir. Ancak bizler bilimsel olarak biliyoruz ki; 10 yaşını geçmiş hala yatak ıslatma şikayeti olan çocukların kendiliğinden iyileşme ihtimali oldukça düşüktür.
Çoğu zaman yıllar alan, kendiliğinden iyileşme sürecini beklemek çocukları ve aileleri gerek psikolojik gerekse sosyolojik olarak fazlaca yorar. Çocuklar büyüme çağlarında çiş ve kaka problemi ile mücadele etmenin yanı sıra sosyal aktivitelerden uzak kalmak zorunda kalırlar. Birçoğu arkadaşlarıyla yatılı gezilere ve kamplara gitmek konusunda çekince yaşar.
Bu nedenle iyileşmeyi zamana bırakmak birçok kalıcı psikolojik ve sosyolojik probleme yol açarak çocuğunuzda karakter gelişiminde olumsuz etkiler yaratabilir. Mesane ve bağırsak problemleri yaşayan bir çocuğunuz var ise iyileşme sürecinin kendiliğinden başlamasını beklemeniz, onun kişilik gelişimi için gerekli olan sosyalleşme becerisinden mahrum bırakacaktır.
Sağlıklı günler…
Uzman Fizyoterapist Aygül Köseoğlu
İlgili başlıklar; tuvalet eğitimi, gece alt ıslatma, gündüz idrar kaçırma